Anne! Film Bilgileri
Darren Aronofsky'nin yönettiği Mother! filmi, gerilim ve korku türlerini ustalıkla harmanlayan, izleyiciyi derinden etkileyen bir başyapıttır. Filmde, bir çiftin sakin hayatı, davetsiz misafirlerin evlerine gelmesiyle altüst olur ve ilişkileri büyük bir sınavdan geçer. Mother! filmi, başarılı bir şekilde atmosfer oluşturmasıyla dikkat çeker. İzleyiciyi derinden etkileyen bu atmosfer, filmin başından itibaren hissedilmeye başlar ve seyirciyi adeta bir kabusun içine çeker. Her sahnesiyle tüyler ürperten bir gerilim havası yaratırken, karakterlerin çaresizliklerini ve çıkmazlarını ustaca aktarır. Oyunculuk performansları da müthiş bir şekilde dikkat çekmektedir. Jennifer Lawrence ve Javier Bardem, çiftin karmaşık duygusal ilişkisini başarıyla canlandırırken, Michelle Pfeiffer ve Ed Harris gibi usta oyuncular da misafir karakterlerin gizemini ve tehditkarlığını başarılı bir şekilde yansıtır. Bu etkileyici oyunculuklar, filmi izleyici için çok daha gerçekçi hale getirir ve duygusal bir bağ kurmasını sağlar. Senaryo da oldukça başarılı bir şekilde kurgulanmıştır. Yavaş yavaş tırmanan gerilim, izleyiciyi adeta nefesini tutup olayları takip etmeye zorlar. Film boyunca sürprizlerle dolu sahneler ve çeşitli semboller izleyiciyi şaşırtırken, film her bir detayıyla düşündürmeyi başarır. Mother!, yönetmenin de vurguladığı gibi, çağdaş toplumun eleştirisini yaparken aynı zamanda insan psikolojisini de detaylı bir şekilde ele alır. Evlilik, aşk, yaratıcılık gibi kavramlar üzerinden derin bir analiz yapar ve seyircinin farklı düşünce sorularıyla kendisini sorgulamasına neden olur. Sonuç olarak, Mother! filmi izleyiciyi sürükleyen bir gerilim ve korku deneyimi sunarken, aynı zamanda düşündürmeyi başaran bir yapım olarak öne çıkar. Darren Aronofsky'nin yönetmenlik becerisi, harika oyunculuklar ve atmosferle birleştiğinde ortaya çıkan bu film, sinemaseverler için mutlaka izlenmesi gereken bir başyapıttır.
Bence filmi hristiyanlik bakis acisindan izlemek gerekiyor. Sair tanri, karisi tabiat ana yani mother. Eve ilk gelen adam Adem ve karisi Eve yani bizdeki adiyla Havva. Adam hasta gunahlarindan dolayi. Kristal yasak elma gibi birseydi ve Eve onu kirdi. Boylece ilk gunah islenmis ve mother'in cennet gibi gordugu evde kotu seyler olmaya basladi. Kavga eden evlatlar Habil ile Kabil. Ilk cinayet de islendi boylece ve o kanin izi hicbir zaman silinmedi evden. Mother yani tabiaat ana devamli tamir etmeye, yenilemeye cabaliyor dogasi geregi. Kabil'in geri donup sairin fotosunu yirtmasi tanriya isyan etmesi. Sonrasinda insanlar cogalmaya basliyor. Insanlarin devamli sorun cikarmasina ragmen motherin hep nazik davranmasi da yine tabiaat anaya gonderme. Sairin yazdigi kitap kutsal kitap ve devamli insanlarca ovulmek takdir edilmek istiyor. Sairin yazdigi siiri okuyan insanlar arasinda kaos cikiyor ve tabii kendileriyle birlikte dogayi/dunyayi da tahrip ediyorlar. Bebek dogunca sukunet geliyor kisa sure. Bebek isa peygamber(tanrinin oglu) onu kurban ediyorlar ve buna bizzat sair/tanri sebep oluyor. Isanin etini yiyorlar bagislanmak icin(kilisede ekmek&sarap isanin etini ve kanini sembolize eder) sonunda tabiiat tum bunlari kaldiramiyor ve kiyamet kopuyor ama bu bir dongu. Hersey devamli bastan tekrar ediyor. Simdi tum bu bilgileri ele alirsak elimizde surekli kitlelerce ovulme, begenilme kaygisi tasiyan hasta ruhlu bir tanri, kalbinde sadece tanrisina kosulsuz sevgi olan bir tabiaat ana kaliyor. Gerisi de zaten hasta ruhlu bir tanrinin yarattigi yine hasta ruhlu insanlik.
Anlamayanlar ya cok yasli ya cok kucuk cok guzel bir filmdi
Sinirlerim bozuldu resmen sinir kirizi gecirdim o kadar etkiledi beni sinirleriniz saglamsa izleyin
Filmi anlayan varsa yazsın daha molur.
izlediğim en iyi film (anlayana)
Harikaydı. Freud'un bahsettiği ıstırap/depresyon zamanlarında insanın farklı bir irade gücü, yaratıcılık, sürekli onu üretime tetikleyen bir motivasyonu vardır. Buradaki şeffaf nesne onu sembolize ediyor. Filmse baştan sona kaos içinde zihne sahip bir yazarı varlığıyla tamir eden bir kadının tamir ettiği kaosun yeniden meydana çıkıp kaosta boğulmasından yani tekrardan yazardan ayrılacak boyuta gelip yazar için yeni bir depresif motivasyona dönüşmesinden oluşuyor ve sonunda da bir kadın gidiyor-bir aşk bitiriyor-, yaratıcılık motivasyonu-depresyon- başlıyor, bir kadın geliyor -yeni bir aşk- bu motivasyonu-depresyonu- öldürüyor ve muhtemelen döngü adamın sonuna kadar devam edecek.
iğrenç bir film. izlemeyin. çok kötüydü. filmi başka yerlere iletmeye çalışmayın öylebişey olamaz. filmde bebek yiyolar. aşsırı salak baş rol kız var uyarıdür!
İLK DEFA BİR FİLM İÇİN YORUM YAPIYORUM 47 YAŞINDAYIM İZLEDİĞİM EN BERBAT FİLM SAKIN İZLEMEYİNNNNNNNNNNN
cok kotuydu izlemeyin